Yüzyıllardır birçok medeniyetin ayak izlerini taşıyan, iki kıtayı birbirine bağlayan, ismine romanlar, şiirler ve müzikler yazılan İstanbul denildiğinde akla birinci gelen cümlelerden biri “Yedi Doruklu İstanbul” oluyor. Pekala sık sık duyduğumuz bu “Yedi Zirveli İstanbul” tabiri ne manaya gelmektedir? İstanbul’daki 7 zirve nerededir? İşte İstanbul’u İstanbul yapan bu 7 zirve…
İstanbul’un esaslı tarihine ve kültürel zenginliğine mesken sahipliği yapan 7 zirve, yıllardır hem yerli hem de yabancı turistlerin cazibe merkezi pozisyonunda bulunuyor. İstanbul’un meşhur 7 tepesinin öyküsü ise seyahat tutkunlarına adeta tarih sayfalarında muazzam bir seyahat yaptırıyor. Rivayete nazaran Roma İmparatorluğu devrinde güneş, ay ve 5 gezegene vurgu yapmak için kent 7 zirve üzerine konumlandırılmıştır. Roma İmparatorluğu’ndan sonra Bizans ve Osmanlı İmparatorluğu periyotlarında de kentin sonları korunmuştur ve üzerine ihtişamlı yapılar inşa edilmiştir. Birçok şiir ve dizide karşımıza çıkan bu zirvelerin nerede olduğunu merak ediyorsanız gelin birlikte keşfedelim.
SARAYBURNU TEPESİ
Topkapı Sarayı zirvesi olarak da isimlendirilen “Sarayburnu Tepesi”, geçmişten günümüze kadar İstanbul’un kalbi olarak nitelendirilmektedir. 7 zirve içerisinde en değerli zirve olarak görülen Sarayburnu Zirvesi, denizden yaklaşık olarak 30-40 metre yükseklikte yer almaktadır. Sarayburnu Zirvesi; kuzeyinde Sirkeci’ye güneyinde ise Kadırga Limanı’na kadar uzanmaktadır.
Hem Roma hem de Osmanlı devrinde odak noktası olarak görülen Sarayburnu Zirvesini tarihî ve güçlü bir mimariyi içerisinde barındırmaktadır. Sarayburnu Doruğu’nda yer alan yapılar; Topkapı Sarayı, Aya İrini, Ayasofya, Sultanahmet Mescidi, Yerebatan Sarnıcı, Milion Taşı, Alman Çeşmesi, İstanbul Arkeoloji Müzesi, Cağaloğlu Hamamı, Sirkeci Garı, Bukoleon Sarayı, Arasta Pazarı, Yeni Cami, İstanbul Arkeoloji Müzesi.
ÇEMBERLİTAŞ TEPESİ
Deniz düzeyinden yaklaşık olarak 50 metre yükseklikte yer alan “Çemberlitaş Tepesi”, en dikkat çeken doruklardan biridir. Osmanlının etkileyici mimarisini gözler önüne seren “Nuriosmaniye Camii”, Çemberlitaş Doruğu’nda yer almaktadır. İstanbul’da yer alan Barok şekildeki birinci cami olma özelliğini taşıyan “Nuriosmaniye Camii”, 1755 yılında inşa edilmiştir.
Bunun yanı sıra M.S. 330 yılında İmparator Konstantin ismine dikilen Çemberlitaş anıtı, yerli ve yabancı turistler tarafından ağır bir ilgi görmektedir.
BEYAZIT TEPESİ
Deniz düzeyinde yaklaşık 5-60 metre yükseklikte yer alan “Beyazıt Tepesi” denildiğinde akla birinci olarak Yasal Sultan Süleyman tarafından Mimar Sinan’a yaptırılan Süleymaniye Camii gelmektedir. Mimar Sinan’ın kalfalık yapıtı olan “Süleymaniye Camii” ihtişamlı görünümüyle Beyazıt Doruğunun incisi niteliğindedir. Süleymaniye Doruğu olarak da isimlendirilen bölgede Mimar Sinan Türbesi, İstanbul Üniversitesi ve Beyazıt Kulesi de yer almaktadır.
FATİH TEPESİ
İstanbul’un en yüksek zirvesi olarak bilinen “Fatih Tepesi”, Bizans ve Osmanlı devrindeki en ihtişamlı yapılara mesken sahipliği yapmaktadır. Fatih Doruğu, ismini Fatih Sultan Mehmet’ten almıştır ve kentin Fatih’i tarafından yaptırılan “Fatih Camii” bu alanda yer almaktadır. 1470 yılında inşa edilen caminin üretim kademesi 4 yıl sürmüştür.
YAVUZ SULTAN SELİM TEPESİ
Haliç görünümünü ayaklarınızın altına serecek hoşluktaki “Yavuz Sultan Selim Tepesi”, denizden 74 metre yükseklikte yer almaktadır. Yavuz Sultan Selim doruğu, ismini Yavuz Sultan Selim Camii ve Külliyesi’nden almıştır. Yavuz Sultan Selim tarafından yaptırılan caminin üretim basamağı Yasal Sultan Süleyman tarafından tamamlanmıştır. Bu zirve üzerinde birebir vakitte Fethiye Camii, Fener Rum Patrikhanesi de yer almaktadır.
EDİRNEKAPI TEPESİ
Tarihi Bizans Surları ile ünlenen “Edirnekapı Tepesi”, kentin batı surlarının olduğu yer olarak isimlendirilmektedir. Zirve tıpkı vakitte Mihrimah Sultan Doruğu ismiyle de anılmaktadır. Denizden 70 metre yükseklikte yer alan Edirnekapı Tepesi’nde “Mihrimah Sultan Camiyi” ziyaret edebilirsiniz. Bunun yanı sıra; Kariye Müzesi de tarihi dokusuyla dikkat cazibeli bir hoşluğa sahiptir. Rivayete nazaran; bölge sur dışında yer aldığı için grekçe kırsal manasına gelen “Khora (Kariye)” ismiyle anılmıştır.
KOCAMUSTAFAPAŞA TEPESİ
Aksaray’dan Marmara Denizi kıyısına kadar uzanan bölgede yer alan “Kocamustafapaşa Tepesi”, denizden 60 metre yüksekliktedir. Osmanlı İmparatorluğu devrinin en hoş yapılarından biri olan Haseki Külliyesi burada yer almaktadır. Tıpkı vakitte Roma İmparatorluğunun nadide yapıtı Arkadius Forumu ve sütunu da Kocamustafapaşa doruğunda konumlandırılmıştır.
