“Biten bağlantı sonrası bazen bireylerde; gereksizce karşı tarafı suçlama, yolunda gitmeyen ilgi sonucu
olan ayrılığa bir günah keçisi ilan etme isteği oluyor. Unutulmamalı ki her vakit iki düzgün insanın bir
ortaya gelmiş olması harika bir münasebet için kâfi olmuyor, biten alaka şahısların karakterini kötü
yapmıyor, yalnızca yaşanan alaka için uygun olmanın kâfi olmadığı manasına geliyor. Bu yüzden karşı
tarafı suçlamak yerine “Ben de uygun biriyim, o da âlâ biri lakin bu ilgi için yeterli insan olmamız doğru
bağlantının anahtarı değil” diye düşünebilinmelidir.
Yasınızı ertelemeyin. Ayrılık sonrası yapılan en büyük yanlışlardan biri yaşananları yok saymak, ağlamak
istese de ağlamamak ve üstünü örtüp hiçbir şey olmamış üzere davranmaktır. Bu birebir ayağını masaya
vuran ve canı yandığı halde çocuğun “acımadı ki, acımadı ki” demesi üzeredir. Tutulması gereken bir yas
var ise bu yas tutulmalı, tutulmayan her yas, bastırılan her his, hüzün ve öfke somatik bir şekilde
dışa vurur kendini. Örneğin aldatılan, terkedilen bir kişi “Neden onun yasını tutayım, beni bırakmış bir
de onun için üzülecek miyim?” der. Lakin yaşanması gereken his kişi için değil, yaşanılan ilişki
içindir aslında. Tutulan yas birebir vakitte ayrılık gerçeğini kabulleniş ve münasebetten çıkarılması gereken
dersler için de çok kıymetlidir.”
Ayrılık sonrası çabucak yeni bağa başlayan şahıslar, ekseriyetle yas tutma ve kabulleniş sürecini
kaldıracak güçte olmayan şahıslardır. Yeni bir ilginin eskiyi unutturacağını, tabir yerindeyse “çivi
çiviyi söker” diye düşünür kişi. Bu davranış ameliyat edilmeden kapanmayacak olan kanayan bir
yaranın yara bandı ile kapatılınca güzelleşeceğini düşünmek üzeredir.
Tarlada bir ekini ekmek için bile nadas süreci vardır ki, emel toprağı dinlendirmek, yeni ekilecek ürün
ile eski eseri karıştırmamak ve yeni eseri kaliteli kılmaktır. Yası tutulmamış, geçmiş ilişkiden
çıkarılması gereken dersleri almamış, biten alakanın tahlili yapılmamış, bağlantıdaki rolünü sorgulamamış,
ilgi sürdürme ve sorun çözme biçimlerini incelememiş ve kendine yeni bir bağa başlamak için
vakit tanımamış olan kişinin bastırdığı eski münasebete dair kazanımlardan oluşan hislerin,
davranışların, sorunların farklı bireyler ile gelecekte tekrar karşısına çıkması mümkündür.
Ayrıldıktan sonra ileti atmak, aramak, toplumsal medya hesaplarından takip etmek kişinin yas sürecini
uzatan etkenler ortasındadır. Bazen kişi dost kalmayı ister; ağır hisler hissettiği kişi ile arkadaş
olarak kalmak çok mümkün olmamak ile birlikte ayrılık acısını atlatmayı zorlaştırmaktadır. Duygular
soğuyunca, yas süreci tamamlanınca ve o kişiyi gürünce öfke, kızgınlık, sevgi üzere hiçbir duygu
hissetmediğinizde buna karar vermek kıymetlidir.
Bitmiş ilginin akabinde yas tutmak, yaşanması gereken acının, öfkenin ve hislerin yaşanması
gerekmektedir ama bu sürecin gereğinden fazla uzaması ise başka bir sorunu beraberinde getirir. Kişi
bazen ayrıldığı partnerin geri geleceğine inandığı için, bazen yeni bir alakaya başlamak sıkıntı geldiği için
biten ilgiye dair kendisiyle yüzleşemez, ayrılığın bittiğini kabullenemeyen bireyler yas sürecini
tamamlamakta zorlanır ve bazen bu durum depresyona kadar gidebilmektedir.
Yaşadığınız üzüntüyü paylaşmaktan çekinmeyin. Kimi şahıslar yaşadığı durumu kimseyle paylaşmak
istememektedir, paylaşırsa beşerler tarafından güçsüz görüneceğini ya da “Hala onu mu
düşünüyorsun” tavrıyla karşılaşmaktan çekinirler. Bu süreci yalnız atlatmak yerine güvendiğiniz,
sizi dinleyecek, takviye olacak tanıdıklarınızla paylaşmanız süreci kolay atlatmanız açısından değerlidir.
Yaşanan hüzün ile başedemeyen şahıslar bazen kendisini fazla yemek yemeye ya da yemekten
kesilmeye, bazen günün tümünü “Uyursam bu acım geçer” kanısı ile uyuyarak geçirmeye ya da
tüm gece uyuyamama yahut da alkol, unsur üzere ziyanlı unsurlar ile niyetlerini uyuşturmaya
yönlendirir. Evvelden yaptıkları toplumsal aktiviteleri yapmaktan kaçınabilirler, kendi içine çekilebilirler.
Bilinmelidir ki, bu durumlar yaşanılan süreci bastırmaktan öbür bir işe yaramayacak, unutmanızı
sağlamayacaktır.
Biten bir bağlantının akabinde vakte gereksiniminiz olduğunu unutmayın. Bu durumun yaşanması ve
alınması gereken derslerin alınıp, bağın tahlili yapılıp, eski bağınızda neyi neden yaptığınızı farkedip
eski yanılgıları yeni bağa taşımamanız için hayatın size verdiği bir ödev olduğunu ve hayatınızı yeniden
yapılandırmak, kendinizi daha düzgün tanımak, eksik ve yanlışlarınızı görüp farkedebilmek için verilen bir
talih olduğunu hatırlayın. Tüm bu süreçler ile tek başınıza başedemiyor ve bu durum toplumsal, iş, eğitim,
meslek alanlarınızda bozulmalara neden oluyorsa, ruhsal takviye almanız sağlıklı ayrılığı kabulleniş
açısından hayli kıymet taşımaktadır.
